AĞRI DAĞI

Bu orman Küçük Ağrı Dağı'nın kuzey eteğinde yer almaktadır. Sınır bölgesinde yer alma si nedeniyle hem zarar görmüştür hem de korunmuştur. Sınırdaki kaçak geçişi engellemek gerekçesiyle sürekli yakılmıştır. Bunun sonucunda ormandaki yaban yaşamı (bitki-hayvan) zarar görmüştür. Diğer taraftan yasak bölge kapsamında yer almasından dolayı insanlar orma nin içinden doğuya doğru fazla ilerleyemediği için avlanma ve ağaç kesimi bakımından doğal yaşama az zarar verilmiştir. Bu orman ortalama 10 km2 alanı kapsamaktadır. Ormanın varlığı deniz seviyesinden 1900-2500 arasındadır. Bu orman bünyesinde en az 10 ağaç türü barin dırmaktadır. Bu ağaçların çoğu meyveli olup yöre halkı tarafindan tedavi amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Ormanda tilki, yaban keçisi, ayı, vaşak, kaya pitonu," kör yılan, boynuzlu yılan, sari, porsuk gibi hayvanların varlığı halen devam etmektedir. Ne kadar ilginçtir ki vücudunun zit dan bahsedilse de sıkça rastlanmamaktadır. Leoparın daha çok Küçük Ağrı Dağı

Bu askeri yapı 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı(93 harbi) sonrası Ruslar tarafından İran-Rus sınırının güvenliğini sağlamak için inşa edilmiştir. Büyük Ağrı Dağı ile Küçük Ağrı Dağı'nın coğrafi sınırını belirleyen noktada inşa edilmiştir. Bu kışla Tekaltı Rus Kışlası'ndan sonra inşa edilmiş bir kışladır. Adını bir İran sınır serdarın dan alan Serdarbulak yaylasında bulunmaktadır. https://www.instagram.com/tekce760/ https://www.facebook.com/tarihve.doga.3

YENİDOĞAN(AHURA) ERMENİ MEZARLIĞI Yenidoğan Ermeni Mezarlığı Iğdır/Aralık ilçesine bağlı Yenidoğan köyünde bulunmaktadır. Yenidoğan köyünün 500 m doğusunda cehennem vadisinin(Zemyan) kıyısında yer almaktadır. Ahura'dan günümüze kadar ulaşabilen nadir eserlerdendir. Hatta ığdır tarihinden günümüze sağlam ulaşabilen nadir tarihi,antik ve sanatsal eserlerdendir. Eserlerin ayakta kalmasının en önemli nedeni hemen karşısında yer alan TRT verici binasının bulunduğu karakol binasıdır. 1980 yılına kadar mezarlığın içinde aslan,geyik,inek figürlü mezar taşlarının olduğu fakat bu taşların tarihi eser kaçakçıları tarafında sökülüp götürüldüğü söylenmektedir. Ahura (Yenidoğan)'da 20 Haziran 1840 yılında meydana gelen heyelan felaketinden önce kasabada 2 su değirmeni, 2 kilise ve 1 manastırın olduğu bilinmektedir. Oysaki sözkonusu eserler heyelandan nasibini almış fakat mezarlık vadinin kıyısında olduğu için fazla etkilenmemiştir.Hatta heyelandan sürüklenerek aşağılara kadar ulaşabilen

Ekrem Tekçe’nin “Tarihin ve Doğanın Beşiği Ağrı Dağı” (Cradle Of Hıstory And Nature: Mouth Ararat) Kitabı Bilinmeyenleri Gün Yüzüne Çıkarıyor  Edebiyat Öğretmeni-Yazar Ekrem Tekçe’nin “Tarihin ve Doğanın Beşiği Ağrı Dağı (Cradle Of Hıstory And Nature: Mouth Ararat ) adlı kitabı çıktı.   Ağrı Dağı’nın bilinmeyenlerini gün yüzüne çıkaran kitap yıllarca süren bir çalışmanın ürünü. Daha önce hiç kimse Ararat’ı bu kadar tarihi ve doğasıyla detaylı anlatamadı. Yer altı şehirlerinden, Buzhane’ye, Manastırlardan, Kiliselere, Mezarlıklardan kalelere, Mağaralardan İngiliz ajan Lavrens’in yaşadığı yere kadar dağın tüm yönleri Türkçe ve Kürtçe isimleri ile fotoğraflarla belgelendirilmiş.  Ağrı Dağında yaşamış tüm medeniyetlerin eserlerinin bir bir tespit edildiği kitapta, Yazar çok önemli bir esere imza atmış. Yazar Ekrem Tekçe’nin kendi imkanlarıyla bastırdığı kitapta 2006 yılından bugüne kadar Ağrı Dağı üzerinde yapılan tarih ve doğa ile ilgili araştırmalarda okuyucuya sunulmuş. Eserde her tür